Giyotine sayılıyor artık indiğimiz satırlar,
Bazı şeyleri kökten çözmeye çalışıyoruz.
Vakti boşlayınca saçlarımız anılardan arık,
Tekrar kana uzatacaklar ellerimizi, yazık!

Alem, kendi içine su sızdıradursun…
Ihtırıp köşelere yeryüzünün ormanlarını,
Düşledim, neydi aklımı karıştıran sema…
Sonsuzun hatırasına her şeyi hiç kaldığı.

Duruşundan belli olur şaşmak başkaya,
Gövde gösterisine dönüşmezse bu sirk,
İkna etmek için gelmenin yoluna,
Cambazların daha çok düşmesi gerekir.

Aşktan başlayınca sözlerin büyüsüne,
Tüm şehri ağzınla ıslatan büyün yunsun.
Akıp gidiyor bereket saatleri, durma.
Bütün kapılarda önce adın okunsun.

Senin bir gülüşün vardı,
kahrolsun!